9 Şubat 2022 Çarşamba



SAİT FAİK ABASIYANIK MÜZESİ – İSTANBUL


Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz, insanı insana ancak şiir sevdirir.

Ben böyleyim işte. Kaderimi unutmak için sanki kedersizmişim gibi yaparım.

Doğru, yalnız hayal ile geçiniyorum; ben yalnız hayal kuruyorum.





KISA HAYAT ÖYKÜSÜ

23 Kasım 1906’da Adapazarı’nda dünyaya geldi. ilköğrenimini Adapazarı Rehber-i Terakki Mektebi'nde yaptı. iki yıl Adapazarı İdadisi’nde öğrenim gördü. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ailesi İstanbul’a yerleşince İstanbul Sultanisi’ne girdi. Onuncu sınıfta bir öğretmene yapılan şaka yüzünden sınıfı dağıtılınca Bursa Erkek Lisesi'ne geçti, 1928’de buradan mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde bir süre eğitim gördü. İstanbul’da 11 Mayıs 1954’te 48 yaşında sirozdan yaşamını yitirdi.









MÜZE İLE İLGİLİ BİLGİLER

Yazar Sait Faik Abasıyanık’ın yaşamına tanıklık etmiş eşyaları, fotoğrafları, mektupları, kartpostalları, eserlerine konu olan sayısız hatırlarsının izlerini taşıyan nice eşya ve belgeyi ziyaretçileriyle buluşturan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, ilk olarak 22 Ağustos 1959 tarihinde açıldı. 1964 yılından itibaren Darüşşafaka cemiyeti'nin sorumluluğunda yoluna devam eden Müze, açıldığı günden bu yana ülkemizin en fazla ziyaret edilen müze evlerinden biri oldu. Darüşşafaka Cemiyeti tarafından 2009 yılında güçlendirme, restorasyon ve konservasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılan Müze, 11 Mayıs 2013 tarihinde yenilenmiş yüzü ve Çağdaş müzecilik anlayışla yeniden konuklarını ağırlamaya başladı. Okurlarını, Sait Faik'in yazınsal ve ruhsal dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkaran müze ev, yazarım vasiyeti doğrultusunda ücretsiz olarak hizmet veriliyor. Sait Faik Abasıyanık Müzesi’nde sergilenen eserler arasında usta yazarın lise diploması ile nüfus cüzdanı da bulunuyor.





 



ZİYA GÖKALP MÜZESİ -DİYARBAKIR

Milletini tanı, ümmetini tanı medeniyetini tanı!

İnsanlardan uzak olmakla beraber, insaniyetten uzak değilim.

İşini bil, aşını bil, eşini bil!





KISA HAYAT ÖYKÜSÜ

Tam adı Mehmet Ziya Gökalp, 23 Mart 1875’te Diyarbakır’da doğdu. Babası yerel bir gazetede çalışan memurdu. Eğitimine Diyarbakır’da başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi. 18 yaşında intihara teşebbüs etti. Bir yıl sonra 1995’te İstanbul’a gitti. Buradaki öğretimi sırasında İbrahim Temo ve İshak Sükûti ile ilişki kurdu. Jön Türkler’ den etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. 25 Ekim 1924’te İstanbul’da yaşamını yitirdi.










MÜZE İLE İLGİLİ BİLGİLER

Ziya Gökalp Evi, Ahmet caddesi, Gökalp Sokak’ta yer alır. 19. Yüzyılda inşa edilmiş Diyarbakır sivil mimari örneklerinin en güzel eserlerindendir. Diyarbakır yapılarına göre farklı özellikler arz eden bu ev merkezi avlu etrafında sıralanmış 3 kanattan oluşmaktadır. Bu kanatlar zemin+tek katlı olarak inşa edilmiştir. Diyarbakır evlerinde bulunan havuz bu evde, avlunun ortasına konulmayıp, eyvan içine yerleştirerek farklı bir mimari düzen benimsenmiştir. Harem ve Selamlık bölümlerden oluşmaktadır. 1824 yılında Ziya Gökalp’in ailesine intikal eden evde Ziya Gökalp 1876 yılında doğmuştur. 23 Mart 1956 tarihinde evin harem bölümü İl Özel İdaresince, selamlık bölümü ise Belediye tarafından kamulaştırılmış harem bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Ziya Gökalp Müzesi olarak düzenlenerek ziyarete açılmıştır. 19. Yüzyıl başında siyah bazalt taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Yazarın kişisel eşyaları ve belgelerinden oluşan koleksiyonlar ile etnografik eser sergilenmektedir.



ANNE SEVGİSİ (Ziya GÖKALP)

Anneye karşı gelmeyelim,

Nergis çiçeği gibi,

Ne güzel kokarlar,

Ellerinde çiçek çok güzel durur.












Adam Mickiewicz Müzesi


Ruhu ölür günbəgün

Dodağı gülüşə yad

Ağır günahı üçün

Səssizcə çəkir fəryad

24 Aralık 1798 tarihinde Beyaz Rusya’da doğdu. 26 Kasım 1855 tarihinde İstanbul Beyoğlu semtindeki evinde öldü. Tarlabaşı’ndaki evi, Şairin ölümünün 100. yıl dönümü olan 1955’te Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığı ile işbirliği yapılarak müzeye dönüştürülmüştür.






Ev, şairin ölümünün 100. yıl dönümü olan 1955’te Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığı ile işbirliği yapılarak müzeye dönüştürülmüştür. Müzede Mickiewicz'in hayatı ve eserleri ile ilgili bilgi ve belgeler, Şairin İstanbul’da geçirdiği yıllara ait fotoğraflar ve geçirdiği yıllara ait fotoğraflar ve Polonya özgürlük mücadelesine ait eser, belge ve fotoğraflar bulunmaktadır. Binanın bodrum katında ise mezarı Karakow'da bulunan Mickiewicz'e ait sembolik bir mezar vardır.




8 Şubat 2022 Salı













Mevlana Müzesi - Konya

Hoşgörü ve barışın sembolü, Mesnevi’nin yazarı Mevlana Celaleddin Rumi’nin vefatından sonra defnedildiği ve türbesinin bulunduğu yer çeşitli restorasyonların ardından 1926 yılında “Konya Asar-ı Atika Müzesi” adıyla ziyaretçilere açılmıştır. Sergi alanında yapılan düzenlemelerden sonra adı “Mevlana Müzesi” olarak değiştirilmiştir. Müzede tarihi halılar, kumaşlar, çeşitli kandiller, dini eşyalar, kıyafetler, ahşap eserler, el yazması kitaplar, tarihi Kuran-ı Kerimler, seccadeler, buhurdanlıklar, Mesneviler, çeşitli bakır eşyalar sergilenmektedir. Bu müze sadece edebiyat turizmi açısından değil; tarih, inanç ve kültür turizmi açısından da önemlidir. Her yıl dünyanın dört bir yanından turist çeken bu mekan dünyada en çok yerli ve yabancı turist çeken müzelerden biridir. Anadolu ajansının 2020 tarihli haberinde 2019 yılında müzenin 3 milyon 464 bin ziyaretçiyi ağırladığı belirtilmiştir (www.aa.com.tr). Müzenin tarihi değeri, mimari yapısı, sergilenen koleksiyon ve Şeb-i Aruz törenleri ziyaretçi sayısını arttırmaktadır.

Aşiyan Müzesi - İstanbul

 



Aşiyan Müzesi İstanbul
Planlarını kendisinin çizdiği ve kuş yuvası anlamına gelen “Aşiyan” ismini verdiği müze binası, şairin öğretmenlik yaptığı Robert Kolej’in yakınında bahçeli bir ev olarak inşa edilmiştir. Fikret, hayal dünyasını yansıtan bu evde ölümüne kadar dokuz yıl yaşamıştır. Bina, Tevfik Fikret’in ölümünden bir süre sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alındı ve 19 Ağustos 1945’te Edebiyat-ı Cedide Müzesi adıyla ziyarete açıldı. Şairin Eyüp’teki aile mezarlığında bulunan mezarı 1961’de müzenin bahçesine taşınmış ve müze bu tarihten sonra Aşiyan Müzesi adını almıştır.
Müze bölümleri

· Salon bölümü, evin girişi katında bulunur. Şair Tevfik Fikret’in orijinal eşyasının düzenlendiği ve balmumu heykelinin bulunduğu bölümdür. Osmanlı Halifesi Şehzade Abdülmecid Efendi’nin Tevfik Fikret’in Sis başlıklı şiirinden etkilenerek yaptığı Sis adlı tablosu ile Tevfik Fikret’in kendi eseri olan “Krizantemli Vazo” ve “Nazime Hanım Bebek Sırtlarında” adlı tablolar bu bölümde sergilenir. Şairin babası Hüseyin Efendi’nin eşyası ile oğlu Haluk’a ait fotoğraflar için ayrı birer köşe bulunur.

· Edebiyat-ı Cedide bölümü, Tevfik Fikret’in dinlenme odası olarak kullandığı odadır. Tevfik Fikret’in edebiyatçı dostlarının fotoğrafları sergilenmektedir. Recaizade Mahmut Ekrem’in son halife Abdülmecit Efendi tarafından yapılmış tablosu bu bölümde yer alır.

· Abdühak Hamit Tarhan bölümü, evin kuzeyinde yer alan odaları içerir. Abdülhak Hamit’in ölümünün ardından eşi tarafından İstanbul Belediyesi’ne bağışlanmış eşya bu bölümde sergilenir. Şairin fotoğrafları ve birebir boyutlarda yapılmış Şehzade Abdülmecid imzalı tablosu bu bölümün duvarlarında yer alır.

· Çalışma odası, binanın üst katında bulunan bölümdür. Fikret’in Kütüphanesi, oto portresi, yazı masası ve hat levhalar sergilenir.

· Yatak Odası, Tevfik Fikret’in hayata gözlerini yumduğu yerdir. Mihri Müşfik Hanım tarafından ölümünden sonra alınan yüz maskı bu bölümdeki en önemli eserlerdendir.

· Yemek Odası, Tevfik Fikret’in ailesine ait yemek takımları ile şairin kendi eseri natürmortları bulunduğu bölümdür.

· Şair Nigar bölümü, Şair Nigâr Hanım'ın oğlu Salih Keramet Nigar’ın 1959’da müzeye bağışladığı eşya ile kütüphane ve arşivi içerir.

· Mutfak-Çamaşırhane

· Bahçe

SAİT FAİK ABASIYANIK MÜZESİ – İSTANBUL Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz, insanı insana ancak şiir sevdirir. Ben böyleyim işte. Kad...